30 Aralık 2013 Pazartesi

Zaman ne kadar hızlı geçiyor :)

Zaman hızla akıp geçiyor, evet dün gibi kokunu içime çektiğim gün. İlk buluşmamız. O tombik yanakların sıcaklığı hala yanağımda küçük adam :)

Daha çok uzak değil bana ilk çiçek verdiğin gün :)


Gülünce gözlerinin içi gülen meleğim, hayat hep seni güldürsün.


Artık 2,5 yaşında minik bir adam olduğunu kabul etsem iyi olur. 


Evet zaman hızla geçiyor yeni bir yıl geliyor. Seninle geçireceğimiz güzel günleri heyecanla bekliyorum. 
2013 yılını çok sevdim.
Umarım bu sene de herkese yeni mutluluklar, yeni heyecanlar getirir.
2014 yılınız, mutlu, kutlu, umutlu, sağlıklı ve başarılarla dolu güzel bir yıl olsun.


11 Ekim 2013 Cuma

Bir Annenin Günü Nasıl Geçer?: 10 Aylık Küçük Adam

Bir Annenin Günü Nasıl Geçer?: 10 Aylık Küçük Adam: Sanırım her ay dönümünde bunu hissedeceğim yavrum:) Seni Dünya'ya getireli tam tamına 10 ay olmuş. Oysaki yanağımdaki sıcaklığı hisset...

10 Aylık Küçük Adam

Sanırım her ay dönümünde bunu hissedeceğim yavrum:)
Seni Dünya'ya getireli tam tamına 10 ay olmuş.
Oysaki yanağımdaki sıcaklığı hissettiğim an sanki dün gibi.
Annelerin çocuklarının küçüklüklerini bütün detaylarıyla anlatmalarını şimdi anlıyorum.
Bir annenin yavrusunun büyümesini unutması mümkün değil.
Büyümeni görmek benim için ne büyük mutluluk.
Zaten duygusal olan ben her anne-çocuklu hikayelere daha başka bakıyorum.
Gözlerim daha sık doluyor olaylar karşısında.
Senin her an bişey öğrenmenden öyle mutlu oluyor ve öyle şaşkın bir hal alıyorum ki, bu bazı şeyleri babana tekrar tekrar anlatmama, sonra bunu farkedince kendime gülmeme neden oluyor.
Seni çok seviyorum küçük adam:)

24 Eylül 2013 Salı

Oğluşum 9 aylık:)

Anne olunca ne hissettin diye sorsanız ilk cevabım şu olur:
"Dünyaya gelme sebebim".
Bir kadının kendini en özel hissettiği an annelik.
Oğlum 9 aylık koca bir adam:)
Tam bir anne aşığı, eee tabi aşkı da karşılıksız değil.
İlk kelimeleri baba ve hakan olan kuzucuğum babası ile de çok iyi anlaşıyor.
Birbirlerine olan bakışlarını izleyince daha da mutlu oluyorum.
İyiki doğmuşun oğlum diyorum. 
Minik kuzum seni çok seviyoruz diyorum kulağına. Zaten huzurlu bir bebek olan kuzum daha da uysallaşıyor.
Gülücükler saçıyor bize etrafa:)
Oğluşumun bir de arkadaşı var bizim dışımızda vakit geçirdiği ve görmekten çok mutlu olduğu :)
Mert Efe abisi.
Onunla oyun oynamaya bayılıyor. 
En sevdiğim arkadaşım Mert Abim :)

Canım annem :)

Evet yakışıklıyım :)

Babama benziyorum sanki :)

6 Ağustos 2013 Salı

Verilemeyen kilolar:(

Şimdi anne olacağımı öğrendiğim andan itibaren kendimden çok emin olduğum konulardan bir tanesi kesinlikle ilk 3 ayda aldığım bütün kiloları vermekti.
Gel gelelim hiç de öyle olmadı:(
İlk ay 10 kilo verdim ama geriye kalan 8 kilo şu an oğlum 4 aylık olmasına rağmen verilemedi.
Şu an diyette yapamıyorum oğluşum emdiği için.
Eski kıyafetlerime girememek üzüyor sanki beni.
Hadi bakalım 6. ayı doldurunca daha hızlı veriliyor diyorlar.
Ama benim gibi yıllar yılı zayıflık sınırında olan birisi için fazladan 8 kilo gayet moral bozucu oldu.
Ama kendimi şöyle teselli eiyorum çok ama çok tatlı bir kuzum var:)

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Annelik

Annelik öyle birşey ki, hani gerçekten yaşamadan anlaşılamayacak cinsten.
Anneni en iyi anlamaya başlayacağın an.
Dünyadaki hiçbir varlığın kötü olmayacağını düşündüğün zaman.
Hergün doğan yavrunun nefesini dinleyip, şükrettiğin ve kendini dünyanın en özel varlığı hissetmeye başladığın zaman.
Heyecandan, şaşkınlıkta, mutluluktan ve bazen de yorgunluktan bitap düştüğün bir süreç.
Annelik muhteşem tek kelimeyle.

25 Haziran 2013 Salı

Sarılık:(

"Evet oğlum sen dünyaya geleli 5 gün oldu. 
İlk doktor randevumuzu almış bulunmaktayız.
Fakat azcık rengin sarı mı ne?
Özellikle beyaz giydiriyorum ki anlayabileyim varsa bir sarı beniz hali.
Şimdilik benim tombişliğimin dışında azcık da zaman zaman ağrıyan ameliyat yerleri dışında bir sıkıntımız yok.
Doğğduundan bu yana 200 gr almışın kuzucuk. 
Ama kötü haber :( Bebeklerin bir çoğunda görülen bebek sarılığı olmuşun.
Doktorun ertesi gün gelmemizi istedi.
Eğer sarılığın ilerlediyse hastahanede bir gün yatmamız gerektiğini söyledi :("

Ertesi gün hemen apor topar hastahanede idik. O günü dakikası dakikasına hatırlıyorum. Yeni anne olmanın verdiği heyecan korku ve tecrübesizlikle sakin olamadım. Saatlerce ağladım. Neden benim çocuğum bebek sarılığı oldu diye. Yenidoğan sarılığı diye geçen bu durumun sezaryan bebeklerinde olma olasılığının yüksek olduğunu öğrensem de kendimi ağlamaktan üzülmekten alıkoyamadım. 
Annelik işte, kimse yavrusuna herhangi birşey olmasını istemez.
Anne olduktan sonra kimsenin kötü olmayacağını, onu da bir annenin yetiştirmiş olduğunu ve herkesin iyi bir birey olarak dünyaya geldiğine daha da çok inandım.
Herşey benim için bambaşka oldu.
Sevgi dolu yüreğim daha da sevgiyle doldu.

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Hoşgeldin Yavrum

Evet tam tamına 2 yıl önce oğlumla kucaklaştık. Doğumun ertesinde neler hissettim, neler yaşadım herşey dakikası dakikasına hafızamda:) Bakalım doğumdan önce neler olmuş:)
Bebeğim,
Bugün günlerden 23 Mayıs 2011. Seni kucağıma sağlıcakla almayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Ne zaman acaba seni kucağıma alacağım. Doktora her gittiğimde heyecanla bana vereceği haberi bekliyorum.
Bugün doktorun aç karnıma gelmemi istedi. Neden diye sorunca "Bakarsınız bugün Kağan'ı kucağınıza alırsınız." dedi.
Evet heyecanla bekliyorum. Ama bugünkü randevuda da hala yerinde gayet memnun olduğunu söyledi. 2 gün sonra görüşmek üzere diyerek ayrıldık.

Seni kucağıma almadan 4 gün önce yazmışım.

Oğluşum,
Bugün günlerden 25 Mayıs:)
Bugün de doktor randevumuz var.
Bugün itibariyle 39 hafta 3 günlüksün.
Doktorun dediğine göre 3.800 gram olmuşun.
Ama 100 gram daha az veya daha çok olabileceğini söyledi.
Herhangi bir kasılma sancı yok.
"Biraz daha bekleyelim" dedi.
Evet bugün de koklaşamadık.
"Cuma günü tekrar görüşelim o halde" dedi doktorumuz Tamer Bey:)

Evet seninle ilk buluştuğumuz gün:)

Günlerden 27 Mayıs:)
Evet aç karnına yine bir sabah randevusu.
Baban beni ve anneanneni hastahaneye bıraktı.
Seni görmek istememden mi yoksa gerçekten bugün seni kucağıma alacağımı hissetmemdenmi bilmiyorum, Yine seni rüyamda gördüm oğlum. Hatta kokunu hissettim.
Evet heyecanlı bir bekleyiş.
Herhangi bir sacı kasılma yok.
Ben hissetmiyorum ama NST(non-stress test)de de öyle çıkıyor.
Ama doktorumuz biraz kaygılı ve telaşlı.
"Müjgan Hanım, biliyorum şimdiye kadar normal doğum yapacağınızı söyledim ve şu ana kadar herşey bunu gösterdi. Fakat bebeğin kalp atışları yavaşlıyor. Yani bebek sıkıntıda olabilir." dedi. O an çok korktum. Her ne kadar doktorumuz sakin ve serinkanlı davranmaya çalışsa da senin sezeryan ile alınman gerektiğini de vurguladı.
Hızlıca karar verdim. Şimdiye kadar olması gerektiği gibiydi herşey. Ama senin sağlığın söz konusuydu. Kaldı ki Tamer Bey  beni hiçbir zaman telaşlandırmamıştı.
"Tamam o zaman" dedim ve hemen ameliyathane hazırlandı.
Korkuyordum, hiç kendimi böyle bir duruma hazırlamamıştım.
Baban derse gitmişti.Çağırdık geldi.Evet ben hazırdım. Baban ve annannenin gözlerindeki telaş ve korkuyu unutmayacağım.
Çok sıcak ve rahatlatıcı bir ameliyat ekibi ile karşı karşıyaydım.
5 dk içerisinde sakinleştim.
Bu seferde seninle karşılaşacağım için heyecanlandım.
Çok az kalmıştı.
Sağlıcakla seni koklamak istedim.
27 Mayıs 2011 Cuma günü saat 12.02 de dünyaya geldin oğlum. 3950 gram ağırlığındaydın. Tombişim benim.
O an kendimi dünyanın en mutlu insanı olarak hissettim.
Kokunu ilk hissettiğim an herşey bambaşka oldu.
Yanağıma değen sıcacık yanaklar...
Saşkınlık, sevinç, mutluluk gözyaşları, tarif edilemez duyguların hepsini o anda yaşadım.
Omzumda uyuyan küçük erkek hoşgeldin hayatıma:)
Seni çok ama çok seviyorum.
Annen









22 Mayıs 2013 Çarşamba

Doğum Günün ne zaman acaba ?

Evet,
32. hafta çalışabilir raporunu aldıktan bu yana tam tamına 5 hafta geçti.
İşte şu son zamanlar oğlum biraz yavaş geçti.
Eee tabi ilk zamanlara göre 16 kilo fazlayım.
Ama evde geçireceğim zaman zarfında sanki az biraz daha kilo alacağım.
Bugün 5 Mayıs 2011 :)
Yaklaşık olarak 6-7 ay işte değil seninle vakit geçireceğim.
Bütün anneler bebek olunca zamanın hiç geçmesini istediklerini söylüyor.
Yaşayarak tecrübe edeceğiz kuzucuğum.
Şirketteki teyzelerin ve amcaların senin ve benim için bir organizasyon yaptılar.
Hem çok mutlu oldum hem de çok duygulandım.
Sana kavuşmak için daha da heyecanlandım.
Odan hazır:)
Aslında seni bekliyoruz.
Doktorun her randevuda bana biraz bebğiniz erken doğabilir demesinden mi yoksa seni biran önce görme isteğimden mi bilmiyorum ama seni kucağıma almaya hazırım.
Sağlıcakla gel :)
Seni çok seviyorum

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Doğum Heyecanı :)

Şimdi yaklaşan haftalar, yavrum senin artan hareketlerin ve aldığım kilolar eşliğinde seni kucağıma alacağım anın heyecanı sarmaya başladı.
32. Haftada çalışabilir raporunu aldıktan sonra, 5 haftalık çalışmam karşılığında doğum sonrasına aktaracağım bu 5 haftanın heyecanı seninle daha fazla vakit geçireceğim anlamına gelse de az biraz korju ve heyecan içerisindeyim.
Doktorun her gitmemde uzun boylu ve tombik bir bebek olacağını vurgulamanın yanısıra, hazırlıklı olun az biraz erken dünyaya gelebilir diyor.
Yavrum hem sana erkenden kavuşmak isterken, sağlığın açısından biraz daha beklemenin iyi olacağnı düşünüyorum.
Aslında bu arada oda hazırlama işlerine hız vermemiz gerekecek.

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Büyüyen Göbek ve Yaklaşan Heyecan


Sanki 20. haftadan sonra zaman çok hzılı geçmeye başladı.
Karnım büyüdükçe seni görme heyecanımda giderek artmaya başladı.
Doktorun dediğine göre biraz erken doğacaksın.
Merak içerisindeyim azcık da korkuyorum.
26. haftandasın.

24 Nisan 2013 Çarşamba

Bakalım bizi neler bekliyor?

Oğluşum,
Çok şirin sana oğluşum diye hitap etmek:)
Şimdi 22 haftalıksın.
Şimdilik 5 kilo aldım. 
Ama karnım oldukça büyük:)
Doktor senin uzun boylu bir erkek olacağını söylüyor. Şimdilik kilon da yerinde.
Lafın gelişi canım kilo ifadesi :) Şimdilik 550 gramsın:) 30 cm boyundasın minik bey.
Ben çok enerji doluyum sayende.
Kendimi hiç olmadığım kadar enerjik ve sportif hissediyorum. 
Bu arada seninle ilk defa yurtdışına çıktık.
Aslında benim için de bir ilk oldu:)
Uçağa binmek için gerekli izinleri aldık. Yapmış olduğum internet araştırmalarına göre 20-21. haftalarda da gönül rahatlığıyla uçağa binebileceğimi öğrendim. Sadece internet değil sevgili doktorumuz da aynı şeyleri söyledi.  Uçağa binmenin hiç bir sakıncası olmayacağını araştırıp öğrendiğim için ve doktorumuza  duyduğum sonsuz güvenden  kaynaklı iç rahatlığıyla bindim uçağa.
Yalnız baban biraz kaygılı idi.
Korktu ikimize de ya birşey olursa diye. 
Ama ben hiçbirşey olmayacağından emindim.
Zaten yalnız da değildim:)
Yanımda tecrübeli bir anne olan Fatma ve sevecenlik abidesi Deniz vardı.
Bayağı gezdik. 
Parklar, bahçeler, kliseler, müzeler ve tabiki BETT (British Educational Training and Technology Show) fuarı.
Güzel yerler gezdik.

18 Nisan 2013 Perşembe

Kuzumu kucağıma almadan önce yazdığım bir başka yazı :) 
"Bebeğim,
Günden güne büyüyordun içimde. Artık varlığını hissettiriyordum bana:)
Tombikleşmeye başladık.
hep olman gereken haftadan daha önde gidiyorsun. bakalım babana mı bana mı benzeyeceksin.
henüz cinsiyetin belli değil ama bence sen erkeksin :)
Adını da Kağan koyacağım senin.
Babanla henüz sevgiliyken karar verdik. Eğer bir oğlumuz olursa Kağan olsun diye.
Yakında öğreneceğiz cinsiyetini.
Ama bir türlü göstermiyorsun ki :)
Evet en nihayetinde bir fikir beyan etti doktorun.
"Kız olabilir, ama emin değilim"
Olsun çok ama çok güzel:).
Hay Allah hislerimde hiç yanılmam erkek hissediyorum seni. 
Neyse 2 hafta sonra tekrar gideceğiz seni sevmeye ve görmeye :)
Evet yanılmamışım sen bir minik erkeksin:) 
Aman allahım çok tatlısın.
Ellerini kollarını oyanatıyorsun habire karnımda.
Ama ben daha senin tekmeciklerini hareketlerini hissedemiyorum daha.
Henüz 15 haftalıksın çünkü.
Evet ilk tekmeni 20. haftanda hissettim. Büyümüştün hem de bayağı:)
Çok  seviyorum seni.
Her doktor randevumuzda seni göreceğim için çok heyecanlıyım.
Annen:)

Şimdi yeni yeni alışmaya başlıyorum blog yazmaya:)
Bu yazılar daha önceden yazıp da kayıt altında tuttuklarım:)
Hamile olduğumu ilk öğrendiğim gün yazmıştım. Okudum yine aynı heyecanı yaşadım :)

"O günü dakikası dakikasına hatırlıyorum. İlerde bu yazıyı okuduğunda neler  hissettiğimi daha iyi anlayacaksın.
14 Ekimdi. O aralar pek keyfim yoktu. yaklaşık 10 gündür de sol kasığım ağrıyordu. Apandist mi, yoksa böbrek mi emin olmam lazımdı.
Ama annannen bizdeydi ona telaş etmeye gerek yoktu. O yüzden onun gideceği gün doktora gitmek en güzeliydi.Ama doktor hamilelik riskiniz var mı dediğinde "Hımmm bilmiyorum demekte hiç hoş olmayacaktı. eee bir test almalıyım diye düşündüm."
Öğle arasında arkadaşlarımla yemek planım vardı . Hem şemsiye de almam lazımdı. E bu arada test de alabilirdim. 
Yemek yemeden önce test aldım sonra yemeğimizi yedik. Ardından da şemsiyemi aldım :) 
Neyse sakin ama şüpheli bir şekilde geldim şirkete (SEBİT). Henüz kimsecikler yoktu.
E bir test yapayım dedim.
Aman Allahım o da neydi.
Gözlerime inanamıyorum, zangır zangır titriyordum.
Evet hamileydim.
İnanamadım 5 dk etkisinden çıkamadım. 
neyse birilerine söylemem lazımdı.
Babanı aradım ama dersteydi ve dersten çıkmasına en az 40 dk vardı. 
o arada birilerine söylemezsem heyecandan ölebilirdim.
Koşa koşa yukarı çıktım.
Asuman asuman diye bağırıyordum .
Tuvaletteymiş o da:)
Asuman biliyormusun dedim o da yoksa hamilemisin dedi :)
evvvvveeeeet hamileyim.
Çok mutluydum :)
Koşa koşa aşağı inip Tülay'a söyledim. 
Başta inanmadı. 
Yok canım falan filan derken ikna oldu.
O da çok şakındı:)
Sonra bu işi bir de doktorda netleştirmem gerektiğini düşündüm.
Evet doktordaydım. O arada babana dayanamayıp mesaj attım. 
O da çok şaşkındı.
Aslında ikimizde şoktaydık:)
Evet seni ilk kez 14 Ekim 2010 günü gördüm.
Çok ilginçti.
Çok mutluydum ve inanamıyordum.
Ben de bir anne olacaktım.
Eve giderken sürekli dolmuşta gülümsüyordum.
Dayanamadım 
Annanneni babannneni ve teyzeni aradım.
Sevincim paylaştıkça artıyordu.
Babana akşam söylemeyi planlıyordum ama dayanamamıştım işte.
Akşam yemek yedik senin gelişini kutladık :)
İşte  senin varlığını hissettiğim ilk gün. Senin bir erkek olacağını hissettim:)
Hatta hayal bile ettim. Küçük bir erkek, babasına benzeyen düz saçlı bir kuzucuk:)
O gece sabaha kadar mutluluktan uyuyamadım.
Yaklaşık 7-8 ay sonra artık 3 kişi olacaktık.
Seni öğrendiğim ilk günden itibaren çok ama çok sevdim canım yavrum. 

25 Ocak 2013 Cuma

Bu bloğu oluşturmaya nasıl karar verdim? 
Aslında çok uzun zamandan beri yazmış olduğum yazıları artık defterden başka bir yerde tutmaya karar vererek başladım :)
Bloğun başlığından da anlayacağınız üzere bir anne olunca bir kadının hem anne, hem kadı, hem bir çalışan bayan olduğu gerçeğini anlatacağım.
İlk defa canım yavrumun varlığını öğrendiğimde yazmaya başlamıştım.
İlk neler hissetmişim onlarla başladım yazmaya.
Hazırmıydım acaba anne olmaya?
Kız mı erkek mi?
Acaba iyi bir anne olabilecek miyim?
sorular sorular ...
Sonra ilerleyen günlerde yaşayacağım bedensel değişiklikler, eee tabi hamileliğin vermiş olduğu duygusal çalkantılar.
Heyecan ve korku, sabırsızlık ve geçmişi özleme, merak ve endişe ama en çokta sürekli mutluluk hali yaşaıyordum.
Hepsini aynı anda yaşıyor olmak çok enteresandı.
Şimdilik bugünlük bu kadar :)